Basmane Garı
Bazı anlar vardır. Varlığını eksik bırakır sevi, varlığının yitiminin bir başlangıç noktası varsayılabilir. Kaybettiklerinin arkasından ağıt yakmayı bırakırsın, her şey, herkes bir bir giderken artık korkulacak bir şey kalmadığının idrakına varırsın. Hiçbir şeyi olmayan, korkmaya lüzum görmez. Sızıya tebessüm etmek sıradanlaşır. Bir çocuk var sevi tasvir edebilmek isterim. Yanına aldığı kırmızı bisikletiyle, yüzündeki munzur gülümsemeyle, dizleri çamur lekesi sarı pantolonuyla. Aslında bir çocuk var sevi. Basmane garında sekiz yaşında, saçları kısa ve kabarık küçük bir kız. Öylesine küçük. Oturduğu banktan ayaklarını sarkıtıyor. Kerpiç duvarlar arasında aceleci ve müphem bir vedanın dakikalarını sayıyor. Minik avuç içlerinde devasa bir hoşçakal ile çocukluğuna el sallıyor. Çocukluk ne zaman o banka denk gelsem ayaklarını sarkıtmış,