Ölü Yaprak Övüncesi
Ben bir bataklığın etrafında ölü yaprakları topluyorum Feridun,
Dünyanın ve kendimin ölü parçalarını biriktiriyorum.
Elimde olan yaşam kalıntısıyla uzanarak meşe ağaçlarının
arasına, dans ediyorum
Zaman acı ile kıvranıyor karşımda
Ben dans ediyorum.
Ben kıvranıyorum,
Uzaktan bakıyorlar sükunetle dans ediyorum.
Tenim ölüm soğukluğuna yakın,
İçten dışa bir üşüme bu, tenime cereyan ediyor
İçimdeki ölümün soğukluğu
Bu soğukluğun dışavurumu.
Zaman ve ben Feridun, acıyla ve ahenkle kıvranıyoruz.
Ölü yapraklar serp üzerime ve rüzgara bırak,
Onlar için yas tutacağım
Ölü yaprakların kıymeti bilinmiyor
Dağılıyor ve ölüyorlar birer birer insan gibi
Parçalanıyor ve toprağa karışıyorlar birer birer insan gibi.
İnsan bir yaprak parçası olabilme lüksüne erişebilmişse ne
büyük talih!
Parçalandığında fark edilebilir,
Oysa insanın çatlakları kendine bile görünmez olur kimi
zaman
Bir dahaki sefere Feridun, bir yaprak parçası olarak zuhur
edeceğim dünyaya
Ve bileceğim ölüm mevsimimi,
Ve kopacağım dalımdan savrulacağım, parçalara bölüneceğim
elbet
Lakin düşünsene, ne büyük sevinç!
Ne büyük hasrettir, yaranı ve parçalanmışlığını olanca
berraklığıyla göstermek.
Söylediklerime bakma,
Lafazanlık ediyorum ben, umarım ki gelişim olmasın bir daha
Kokuşmuş ruhların irinli yaralar gibi kökünü kazıdığı bu
dünyaya.
Tarzınızı Nilgün Marmara'ya benzettim. Bu güzelliği sürdürün lütfen.
YanıtlaSil